FENER RUM PATRİKHANESİ
FENER RUM PATRİKHANESİ

Patrikliğin “tüzel kişiliği” ol dığı için, bir yüksek okul ac şansı hiçbir şekilde yok. Bun men, bu okulun “Özel Ten Yüksek Okulu” statüsünde açmasını istiyor, “Türkiye’bütün yüksek okullar YÖK’e lider” denilince, Patrikliğe istisna yapılmasın “Ben devletin denetimine girmem” diyor. Anlasillet denetimine alınmasına ve yeniden açılmasına izin veriyor. Fener Rum Patrikliği bu denetimi reddederek, “Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasına” izin vermiyor.

Yani okulu açtırmayan, Fener Rum Patrikliği.

Bu karşı çıkmanın elbette bir temel nedeni var: Türkiye’deki lise düzeyine kadar olan tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığına, yüksek okullar ise YÖK’e bağlılar. Yani? Yeni bir “devlet denetimine” tabi ler. Fener Rum Patriği Bartholomeos bunu istemiyor, adeta “devlet içinde bir devlet” edasıyla, Ruhban Okulu’nun hiçbir denetime tabi olmadan Fener Rum Patrikhanesine bağlanmasını istiyor.

Bu durum Lozan’a aykırı, “Eğitim Birliği Yasası”na aykırı, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı.

fener Rum Patrikliği, “Heybeliada Ruhban Okulunun, kapatıldığı zamanki gibi “özel” statüde din eğitimi yapan bir yüksek okul

olmasını istiyor. Üstelik bu okulun sadece Fener Patrikliği Ne değil, bütün Ortodoks Kiliselerine hitap edeceğini söylüyor. Bu nedenle okula hem yurt içinden, hem yurt dışından öğrenciler alacağını söylüyor. Oysa kiliseler için gereken din adamlarının eğitimi, Selanik ve Girit’teki Patriklik Enstitülerinde, Patmos, Athos, Kuzey Amerika ve Avustralya’daki eğitim kurumlarında yapılıyor. Ayrıca Rus ve Balkan Ortodoks Kiliseleri kendi okullarını açmışlar, kendi ruhbanlarını yetiştiriyorlar. Yani hiç kimsenin Heybeliada’dan veya Bartholomeos’tan bir beklentisi yok. Patrik, olayı öylesine yokuşa sürüyor ki, eşine sömürge devletlerde rastlamak mümkün değil.

Bu durumda Imam-Hatip liselerinin de MEB yerine örneğin Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlanmak isteyebilece

aynı şeyin ilahiyat Fakültesi için de sa konusu olabileceği, onlara bile bir ayrıcalık tanına mayacağı, zira Türkiye Cumhuriyeti’nin laik bir des let olduğu ve bir “özel statü” bir kuruma sağlanırsa eşitlik ilkesi gereği diğerlerine de sağlamak gerekeceği anlatılmasına rağmen Patrik çözümü Avrupa Birliği’nde, Başkan Obama’da, orada burada arıyor. Buna göz yumarsa, Türkiye’deki cemaatlar, tarikatlar, mezhepler de kendi “özel” anaokullarını atmaya kalkarlarsa ne yaparız?” sorusu Patriği hiç ilgilendirmiyor. O sadece kendi isteklerini, ültimatom verir gibi yeniliyor:

  1. Ruhban Okulu Türkiye’den olduğu gibi, diğer ülke

lerden de öğrenci alabilmeli,

  1. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Heybeliada

Ruhban Okulu üzerinde hiçbir denetim hakkı

olmamalı,

3.Fener Patrikhanesi bünyesinde, başta Patrik olmak üzere,Kutsal Sinod ve Metropolitlerden “Türk Vatandaşı Olmak” şartı kaldırılmalıdır.

OYSA PATRİK HAZRETLERİ ŞU HUSUSLARIN ALTINI ÇİZMELİ VE MUTLAKA BELLEMELI: 1. Lozan Antlaşması azınlıklara “imtiyaz” değil, “eşitlik” ilkesine

açılabileceğine izin vermiştir. Mevcut Vakıf Üniversiteleri bu dayalı bir prensip koymuştur.

hükümden yararlanılarak açılmışlardır. Patrikhane bir vakti

  1. Eğitim Birliği Yasasının 403 nolu kararına göre, tum

olmadığı için, kendisine bağlı bir Yüksek Öğretim Kurumu ortaöğretim kurumları MEB’e bağlıdır ve Türkiye’de dini

açması anayasaya aykırıdır. tedrisat MEB’in görevleri arasındadır.

  1. Anayasanın 24. Maddesine göre din ve ahlak eğitim ve
  2. Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir. Laik devlette “dini

öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. eğitim yapan özel okul açmak, yönetmek yasaktır.

  1. 625 sayılı Kanunun 3.cu maddesinin 3.paragrafında belirtildiği

Patrik, bu hukuktan kaynaklanan gerçekleri bilirse, o zaman neyi gibi, askeri okullar, dini eğitim ve öğretim yapan özel

isteyip ne konuda ısrarcı olmaması gerektiğini daha gerçekçi kurumlar, emniyet teşkilatına bağlı okulların aynısı veya bir

degerlendirebilir. Açıkça ifade etmeliyiz ki taleplerinin bağımsız benzeri “özel öğretim kurumlar” açılamaz. Yani “Özel Askeri

egemen, laik bir hukuk devleti ile bağdaşır hiçbir yanı yoktur. Okul”, “Özel İmam-Hatip”, “Ozel Emniyet Koleji” açılamaz. O

Bati Trakya’daki soydaşlarımız, daha kendi müftülerini seçme

hakkına dahi müstahak görülmezken, neredeyse cemaati bile halde “Özel Ruhban Okulu” nasıl açılacak?

  1. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası vakıflar tarafından, devletin

kalmamış olan, Türk Vatandaşı bir Patriğin bu tavrı, bu ülkenin en

azindan haksız yere prestij kaybetmesine yol açmaktadır. Bina denetim ve gözetiminde, Yükseköğretim Kurumlarının

kimsenin hakkı yoktur. Bir Patrik bile olsa.

  1. Anayasanın 24. Maddesine göre din ve ahlak eğitim vePatrik, bu hukuktan kaynaklanan gerçekleri bilirse, o zaman neyi gibi, askeri okullar, dini eğitim ve öğretim yapan özel

isteyip ne konuda ısrarcı olmaması gerektiğini daha gerçekçi kurumlar, emniyet teşkilatına bağlı okulların aynısı veya bir

degerlendirebilir. Açıkça ifade etmeliyiz ki taleplerinin bağımsız benzeri “özel öğretim kurumlar” açılamaz. Yani “Özel Askeri

egemen, laik bir hukuk devleti ile bağdaşır hiçbir yanı yoktur. Okul”, “Özel İmam-Hatip”, “Ozel Emniyet Koleji” açılamaz.