Bugün gene yağmur yağıyor..

Ağır ağır, sinsi sinsi bir kabus çöküyor pencerelere,

Yarı çıplak uzanmışım, seni düşünüyorum..

 

Bu sana onuncu mektubum ELENA

İlk mektubumu on sene evvel bugün yazmıştım..

Gene yağmur yağıyordu ağır ağır

Karanlık Bir kâbus çökmüştü kulübemize

Gizli ,gizli sinsi ,sinsi

Sabahleyin sisler dağılırken

Seni de götürmüşlerdi beraberlerinde

Hiç

Hiç ayrılmayacağız diyorduk ama

Bir mezar ve ben kalmıştık gerilerde..

Birde yıkık dökük kulübe…

 

Sen gideli yanından hiç ayrılmadım

Mektuplarını baş ucunda yazdım

Ve sonra seninkinin yanına bugün

Kendi mezarımı kazdım

 

Bu sonuncu mektubum ELENA

Dışarda gene yağmur var

On yıl evvelki gibi sinsi

On yıl evvelki kadar…

 

Bir kabus çöküyor içime ağır ağır

İşte gözlerimi kapatıyorum

Yorganımı başıma çekerken

Üzülmüyorum seviniyorum,

Aç kollarını ELENA

Aç kollarını geliyorum…

 

O sabah kulübenin kapısı bir daha açıldı.

Eller üstünde bir tabut götürdüler

On yıl evvelki gibi…

Dışarda gene yağmur vardı

Ağır ağır, sinsi sinsi

Ve eskisinin iki misli…